Anlatacağım, tüm zamanların gelmiş geçmiş en büyük hikâyesidir.Anlatacağım, aynı zamanda bir aşkın ve de bir trajedinin hikâyesidir.Anlatacağım, onların hikâyesi, benim hikâyem ve tabii ki Tanrı’nın hikâyesidir.
İncil bize büyüleyici bir gerçeği gösteriyor: Samanyolundan ta minicik karıncaya kadar sonsuz kâinatın yaratanı olan sevgi dolu Tanrıyı. Seni ve beni de yaratan Tanrı’yı.
Tanrı insanları, onlarla ta başından beri dost olmayı planlayacak kadar çok seviyor. Eski dönemlerde yeryüzünde her şey iyi gidiyordu. Savaşlar yoktu, haksızlık yoktu, hastalık yoktu ve her şey mükemmeldi. İnsanoğlu Tanrı ile barış ve huzur içinde yaşıyordu.
Tanrıdan ayrı yaşıyorsun
İnsanlık tarihinin en büyük dramı ta en başında yaşandı. İnsanoğlu, kendi yolunda gitmeye karar verip, bağımsız olmak için Tanrıya yüz çevirdi. Tek başına hareket edilmesini ve bundan doğan davranışlar İncil’de günah olarak nitelendirilir. Bugün ise, insanoğlunun aldığı bağımsızlık kararının sonuçlarını görüyoruz. Birlikte barış ve huzur içinde yaşamak yerine, yalan dolan, nefret, kıskançlık, hastalıklar ve savaşlarla karşı karşıyayız. Fakat günahların bizi ebediyen Tanrıdan ayrı kılıyor olması, bu saydıklarımdan çok daha kötüdür. Sorun olan şudur ki, insanoğlu Tanrı ile arasındaki bağı yeniden kurmayı kendi çabalarıyla başaramayacaktır. Örneğin farklı farklı dinlere başvurarak başka yollarda ilerlemek, yeniden Tanrıya yakınlaşmak için gösterilen umarsız çabanın ta kendisidir.
İsa sana her şeyini verdi
Tanrı adildir ve bu yüzden günahlarımızı görmezden gelemez. Biz kendimizi kökten değiştiremediğimiz için ise Tanrı harekete geçti. Fakat O bizi çok sevdiğinden, her insan için mükemmel bir çıkış yolu sunuyor. Bu yol, seni de yeniden kendisiyle bağlantıya geçirebilir. Tanrı sevgisini, tek oğlu olan ve tüm insanların günahları için çarmıha gerilerek vefat eden İsa’yı yeryüzüne göndererek kanıtladı. İsa bu şekilde, bizim günahlarımız için haklı olan cezayı üstüne alıp, aslında bizim hak ettiğimiz ölümü yaşadı. Bu sayede Tanrı tüm günahlarımızı affetti. Daha önceden duyurduğu gibi ölümünün üçüncü gününde İsa yeniden dirildi ve günümüzde de halen yaşamakta olup, onun sayesinde Tanrı’ya giden yol tekrar açıktır.
Tanrıyı tanımak
Tanrı seninle doğrudan bağ kurmak istiyor. Senin hayatınla ilgili en iyi plan onda saklı. O, affedici ve iyileştiricidir ama bu özellikler ondan ayrıldığımız için kaybolmuştur. Senin yaratanın olan Tanrıyı şahsen tanımaktan ve O’nun varlığını her gün yeniden yaşamaktan daha büyük bir şey yoktur.
Tanrı ile aranı düzeltmek için bugünden daha iyi bir gün yoktur.
İsa’yı kurtarıcı ve efendi olarak kabul etmek: Hayatında verebileceğin en önemli karar budur. Kararın ne olacak?
İsa ile yaşamak istiyor musun?
Yaptığın iyilikler, uğraşların, hatta meditasyon veya kiliseyi ziyaret etmek dahi Tanrı’ya ulaşman için yeterli değildir. Bunun için bir tek yol vardır: Sadece İsa bizi ebediyete kadar kurtarabilir ve Tanrı ile barıştırabilir. İsa’ya yönel ve senin için yaptıklarını kabul et. Bugüne kadar onsuz yaşadığın için ondan af dile ve onun peşinden git. Bunu şimdi yapmak ister misin?
Şayet bunu istiyorsan, şu duayı okuyabilirsin:
İsa, senin Tanrı’nın oğlu olduğuna inanıyorum. Sensiz yaşadım, beni affet! Kendini çarmıha gerdirerek benim günahlarım için öldüğün ve Tanrı’ya giden yolu bana açtığın için teşekkür ederim. Sana günahımı veriyorum ve seni hayatıma davet ediyorum. Ölülerden dirildiğine ve bugün yaşadığına inanıyorum. Hayatıma şimdi gir ve efendim ol. Amin.
Tanrı’nın ailesine hoşgeldin! Tanrı ile olan ilişkinde büyümene yardımcı olacak hususlar:
1. Dua – Tanrı ile konuş ve onunla giderek daha sıkı bir ilişki/bağ kur.
2. İncil – Tanrı’yı daha iyi tanımak için onun sözlerini oku. İncil’de Tanrı seninle konuşuyor.
3. Cemaat – Düzenli olarak başka Hristiyanlarla görüş. Yalnız kalma!
4. Paylaşım – İncil’i (Evangelium) ve tecrübelerini başkalarıyla paylaş.
Datum: 08.10.2020
